31 Aralık 2010

Eurovision temsilcimiz ..


2011'in ilk saatlerini hatta ilk dakikalarini yasarken sonunda TRT Eurovision 2011 temsilcimizi açiklamis bulunuyor.

Kimileri Atiye dedi, Tarkan dedi, Ayna dedi, Gripin dedi. Bunlarin hiç biri degil. Bu seneki temsilcimiz ; YÜKSEK SADAKAT !

Ben sahsen hayal kirikligina ugrayacagimizi dusunmuyorum, kendilerinede basarilar diliyorum umarim geçen sene oldugu gibi çok iyi yerlerde bitiririz.

Yüksek Sadakat'i taniyalim.


Yüksek Sadakat
, Türk rock müzik grubudur. Temelleri 1997 yılında şarkı yazarı ve bas gitarist Kutlu Özmakinacı tarafından atılmıştır. Son kadrosu; vokallerde Kenan Vural, gitarda Serkan Özgen, basta Kutlu Özmakinacı, tuşlu çalgılarda Uğur Onatkut ve davulda Alpay Şalt'tan oluşur.

Ileriki günlerde grup hakkinda haberleri, yazilari, röpörtajlari blogumuzda olacaktir.

(:

Iyi seneler.

22 Aralık 2010

Buzzer Beat




Bir baska J-Drama* tanitimiyla karsinizdayim :p

Buzzer Beat.
Orjinal ismi : ブザー・ビート
Ingilizce ismi
: Buzzer Beat
Bölüm : 11
Tür: Basket
Ülke : Japonya
Yil : 2009

OYUNCULAR ;

* Yamashita Tomohisa
* Mizobata Junpei
* Kaneko Nobuaki
* Kitagawa Keiko
* Ito Hideaki
* Aoki Munetaka
* Aibu Saki
* Komatsu Ayaka
* Nagai Masaru
* Ishida Takaki
* David M

*
Kato Keisuke
* Nakamura Tomoya
* Miyanaga Yuto
* Abe Shohei
* Fujiyama Makoto
* Matsuzaki Yutaka


* J-Drama (Japon Dramasi)
Konusu ; Naoki Kamiya evlenmeye hazirlanan genç bir profesyonel basketbolcudur. Gelecegin yildizlarindan biri olarak gösteriliyor fakat Naoki saha içinde kendine güvenini çabuk yitirdigi için bir türlü istenilen patlamayi gerçeklestiremiyor. Bir gün yolu tipki onun gibi kariyerini şüphe içinde devam ettirmeye çalisan genç bir kemanciyla kesişir ayni zamanda bu guzeller guzeli kemancimiz Naoki'nin oynadigi takimin koçuyla beraberdir.

Görusum ; Severek izledigim ve bir sonraki bölümünü merakla bekledigim izlenmeye deger dedigim bir drama. Özelikle basketbolu seviyorsaniz mutlaka izlemelisiniz.


Drama ; 17/20.

OST ; 8/10.




20 Aralık 2010

Hana Yori Dango !




Ilk drama tanitimini, ilk izledigim dramayla yapmak istiyorum, ve tabi drama izlemeye nasil basladigimida anlatmak istiyorum.

Hep uzak dogu yasamini merak etmisimdir ozeliklede Japonya'daki yasam tarzini.
Asiri sicak yuzunden evde oturmayi tercih ettigim bir yaz gunu
can sıkıntısından Japonya ile ilgili bloglari gezerken, "neden sıkıcı yazilari okuyup beynimi bir kaç dakika sonra silinecek bilgilerle mesgul ediyorum?" sorusunu sordum kendi kendime, ve en iyi japon filmi veya dizisini bulmak için aramaya koyuldum. Hem kaliteli, hem japonlarin yasam tarzi hakkinda bilgi edinebilicegim, hem gülebilecegim ayni zamanda aglayabilecegim bir dizi veya film olsun istedim. Bir kaç drama öneri blogunu gezdikten sonra "Hana Yori Dango" 'ya rastladim. Yaziyi yazan kisi tüm bu isteklerimi bilerek siralayip kisa bir özet yazmis sanki. Böylece büyuk bir heyecanla ilk dramama baslamis oldum.
Japonya'yi, Japon'lari, dramalari sevmeme neden olan bu dizi iste..


Hana Yori Dango
;


Anlamini tam bilmiyorum ama sanirim "erkekler çiçeklerden önce gelir" demek.
Tsukushi Makino tatlimi tatli 16 yasinda Japonya'nin zengin çocuklarin gittigi Eitoku lisesine gitmektedir sizin benim bildigim gibi bir lise degil bu. Son model arabalarla ogrenciler getirilir, özel ogretmenler, özel hizmetçiler, özel restorant bile bulunuyor, fakat yanlis anlamayin Makino zengin degildir aksine fakir bir aileden geliyor. Ailesi için ise Tsukushi'nin bu liseye gitmesi gurur verici. Bir de bu lisede baska liselerde olmayan garip bir uygulama var ; "Kirmizi kart" ! Her ogrencinin korkulu ruyasi. Bu kirmizi kartlar F4'ü olusturan Japonya'nin en zengin 4 çocugun kurdugu bir grup, bu 4 ogrenci liseyi yönetiyor. Bu bir birinden yakisIkli 4 gencimiz tipini, saç stilini, kisaca zevklerine ters gelen ogrencilere kirmizi kart uygulamasi yaparlar. Eger kirmizi kart gören biri olursa okula bir daha adim attirmayacak kadar her türlu iskence yapilir.

Malesef, kizimiz Makino ters bir sey yaptiktan sonra kirmizi kart görür fakat pes etmeyerek F4'ün ilgisini çekmeye basarir. Bakalim F4 hayatini ne sekilde degistirecek ?

Kesinlikle izlenmesi gerek diyorum.

NOT 1 ; Dizi 2 sezondur, ve final olarakta filmi bulunuyor.
NOT 2 ; Bu bir manga uyarlamasidir.
NOT 3 ; Iyi seyirler (:




Bu dramaya notum : 20/20
Dramanin OSTuna notum : 9/10








Ilhan Irem



"Müzigim, çok özel anlamlar içeren ve çok özel insanlarin dinledigi, sanat eseridir."
Ilhan Irem, 25 Mayis 2006.

"Gelecek, dünyevi saçmaliklarindan arinabilmis insanlarin olacak. Ve ben, bütün dinlerin, politikalarin, sinirlarin, bayraklarin ve her türlü ayriligin ötesinde huzurlu bir bütünlesmeye programlanmis kainatlarin isik yayicisiyim."
Ilhan Irem, 29 Aralik 1997.


Sarkilari

Hepsini eklemek mümkün olmadigindan sadece en çok dinlenenleri ekliyorum,
Tamami için resmi sitesini ziyaret edebilirsiniz ; http://www.ilhaniask.com/Albumler.aspx



Ne dediler?

"onu niteleyecek övgü bulamadığım aşmış insan.ne yazık ki genelde insanlar onun düşüncelerinin,yeteneğinin,şarkılarının,sesinin değerini anlayamaz,komik ve gülünç bulurlar.
istisnasız bütün şarkılarını beğendiğim,bu dünyanın kalıplaşmış insanlarına fazla gelen,değişik sanatçı.bir insanın sesi bu kadar mı güzel olur, bu kadar mı güzel söz yazıp müzik yapabilir dediğim insan.şarkılarının melodileri insanın ruhunu arındırır,sözleri ayrı bir anlamlıdır."
karakedi

gelmiş geçmiş en iyi şarkı yazarlarındandır ilhan irem. kendini müziğe gerçekten adamış bir insan olmasının yanı sıra hakikaten 80lerle özdeşleşmiştir; 80lerde çocuk olmak kültünü yaşayan pek çok insanın parklarda "ali veli maria" nidalarayla gezmesinin yegane sebebidir. klipleri, besteleri, sesi ve tavrıyla kendine özgüdür, birileri gibi olmak için kasmamıştır.
ve çok güzel şarkı sözleri vardır; bazen onun şarkı sözlerinde şiirselliği yakalayabilirsiniz. fazlasıyla zengin ve estetiktir; yani öyle bacaktan oluk oluk çocuk akıtmayla filan kasmaz kendisini..
albertinesimonet

Cok merak etmisimdir. Sn. Irem´in müzik yaptigi dönemde ülkede arabesk müzik, kasvet, dert, keder, ezilmislik ve garibanlik rüzgarlari ortaligi yakip kavururken, bu insan tüm bu olumsuzluklara ragmen bu kadar hos bu kadar modern ve kaliteli seyleri nasil cikarabilmis. Ruh kalitesi böyle birsey galiba.
Kesinlikle farkli bir insan.
oekkesch


Bu kadar degerli bir sanatçiyi dinlemeyen varsa, çok sey kaybediyor.
"ISIK VE SEVGIYLE.."


PS: Eger sevdiginiz ve listede göremediginiz sarkilar varsa haber verin ekleyeyim.

Drama'nin anlami.



(Hanazakari No Kimitachi E )


Drama ; Japonya'da, Guney Kore'de, Cin ve diger asya ulkelerinde gösterilen kisa-dizilere verilen addir, genelde 10-15 bölumluk dizilerdir.
Bu yöntem 1980 yillarin sonunda Japonya'da gelisip, daha sonra Asya'ya yayildi.
Her tarzda drama bulunuyor. Romantik, korku, fantastik, komedi...
Bazi dramalar Manga ve Anime uyarlamasindan geliyor. Özeliklede dramalarda profesyonel aktorler disinda sarkici, ünlü kisiler, ve idollerde yer almakta.

Drama Türleri ;

Home Drama
; Homu dorama (ホーム ドラマ Ingilizce Home drama (ev dramasi)) Aile çerçevesinde geçen drama anlamina geliyor.
Örnegin kuçuk bir kizin anne veya babasindan gördugu siddeti anlatan bir hikaye olabilir. Fakat bu türde çok az drama bulunuyor.

Trendy Drama
; 1980 yillarindan beri kalici bir tür, Trendy drama, Japonlarin günluk yasantisini anlatan bir hikayesi olmasi lazim. Amaç bir kisiyle özdelesmek, ama bu demek degil ki dizi çok naturalist olmasi gerek ; tam tersi, senaristler Japon toplulugundan çok banal biriyle yola çikip, onu normal hayatindan çikarip bir suru macera yasattiklari olur. Ama bundan ötürü Trendy dramalarda günlük hayata çok göndermeler yer aliyor ; aile, okul, is hayati.

Dramalarin bir baska özelligi ise her bölüm, gösteriminden bir kaç hafta once, genelde Tokyo semtlerinde çekilir, boylece fanlarin dizinin çekildigi bölgeye gelmeleri saglaniyor.

Polisye Drama ; Sanirim ismi yeterli, sonunda avukat'in katil oldugunu ögrendigimiz farkli polisye hikayeleri . Tabii ki bu bir ironi, her katilin avukat olmadigini goreceksiniz (:

Trajik Drama ; Genelde bas rol oyuncusu ölumcul bir hastalikla bogusurken yasadigi aski anlatan hikayaleri anlatir, "ay çok banal" demeyin sakin ne kadarda banal olsa sonunda kendinizi aglarken bulabilirsiniz.

Profesyonel Drama ; Yine her zamanki gibi buyuk bir kitleye sahip olmak isteyen bir drama türü.
Genelde bu tür dramalar genç kadinlarin ev hayatini birakipta yeni bir kariyer yapma kararsizliklarini anlatir. Eger fikir 30 yaslarinda bile bir kariyere sahip olmaksa bu japonlar için imkansiz bir hayal degildir.
Bazi dramalar gunumuzde bile iki sey arasinda seçim yapmak zorunda oldugumuzu çok iyi anlatiyor bu iki sey ise evlilik ve kariyer. Calismaya devam etmek isteyen bir kadin, erkeklerin seviyesine gelip aile yasantisi ruyalarini birakmali.

Ünlü drama oy
unculari ;

(Hana Yori Dango)

Erkek Japon oyuncular
  • Shun Oguri
  • Haruma Miura
  • Koike Teppei
  • Hayami Mokomichi
  • Tomohisa Yamashita
  • Kamenashi Kazuya
  • Tôma Ikuta
  • Akanishi Jin
Bayan Japon oyuncular
  • Mari Horikita
  • Sawajiri Erika
  • Inoue Mao
  • Masami Nagasawa
  • Aya Ueto
  • Erika Toda
  • Satomi Ishihara
Erkek Güney Kore oyuncular
  • Kwon Sang Woo
  • (Bi)Rain
  • Bae Yong-jun
Bayan Güney Kore oyuncular
  • Ha Ji-won
  • Lee Young-ae
  • Song Hae-gyo
Taiwan oyuncular
  • Mike He
  • Show Luo
  • Wu Zun
  • Rainie Yang
  • Jiro Wang

Muhtesem Yüzyil



Muhtesem Yüzyil 5 Ocak'ta ShowTV'de vizyona girecek olan yeni bir dizi. Dizi Kanuni Sultan Süleyman'in hükümdarligini anlatak. Benim çok ilgimi çekti, ve arastirmaya karar verdim. Ne yazik ki henüz dizi hakkinda detayli bilgiler yok, fakat oyuncu kadrosu sekillenmis. Önce sunu belirteyim, dizinin senaristi uzun süredir danismanlarla çalisan Meral Okay. Ve iste oyuncular :)

Halit Ergenç : Kanuni Sultan Süleyman rolünde kendileri.
Meryem Uzerli : Büyük merakla beklenen "Hürrem Sultan'i kim oynayacak?" sorusunun cevabi :) Meryem Uzerli dizide Hürrem Sultan'i can
landiracak.
Okan Yalabik : Iste benim diziyi izleyecek olmamada en büyük pay sahibi oyuncu :) Okan Yalabik Kanuni'nin sag kolu olarak bilinen ve sadrazamliga kadar yükselen Ibrahim Pasa rolünü üstleniyor.
Nebahat Cehre : Yillarin yaslandiramadigi ender kadinlardan Nebahat Cehre valide sultan, yani Aysa Hafsa Sultan rolünde.
Nur Aysan : Sarayin cariyelerinden birini oynayacak


Henüz rollerini ögrenemedigim birçok oyuncu var dizide. Dolunay Soysert, Ilker Aksum (konuk oyuncu olma olasiligi yüksek malesef), Filiz Ahmet, Merve Oflaz (ne alakaysa artik:) ), Selma Ergeç, Arif Erkin. Anlasilacagi üzere dizinin kadrosu oldukca zengin ve kaliteli.
Simdilik bildiklerimiz bunlarla sinirli, fakat ilerleyen günlerde daha çok bilgi edinecegimizi umuyorum.

Bu yaziyi bitirirken sizide en az benim kadar heycanlandirmasini bekledigim fragmanla bas basa birakiyorum efendim :)


Eurovision 2011 temsilcimiz Tarkan mi ?


Her sene ayni haberler, ayni duyumlar ; Tarkan Eurovision'a gidecek mi? Ve her sene sorunun cevabi hep ayni ;"hayir" . Surekli reddedilmekten dolayi olsa bu sene TRT Tarkan'a teklif goturmemeye kararliydi, fakat Tarkan bu sefer Eurovision 2011'e sicak bakiyor.

Ali Durgut'un yazdigi bir yaziyi paylasmak istiyorum ;

" TRT den de her sene Tarkan'a bu şekilde bir ulaşım ve yaklaşım yaşanır ama Tarkan her seferinde hayır der. Ama bu sefer durum farklı 2011 icin TRT den Tarkan'a bir teklif gitmemiştir. Nasıl olsa kabul etmez diye düşünülmemiştir bile.

Ama görüşmelerim ve iki taraf arasındaki irtibatlarimla Tarkan tarafına prensipte OK olabilir dedirtmişimdir. Bu durumu ILGILI TARAFA AKTARDIGIMDA da hemen irtibata geçilmis ve görüşme başlamıştır. Ama görüşülüyor olmak kesinlik taşımaz. Her iki tarafında şartları vardir - olacaktır. Eger orta bir noktada buluşurlarsa TARKAN 2011 neden olmasin. Ama benim bildiğim ortada tek bir konu var. Onda da anlaşılırsa TARKAN 2011 kesindir. "

Eurovision 2011 temsilcimizin Tarkan olmasi dilegiyle.. (:


11 Aralık 2010

Elveda Sami Yen..



Yazilacak, çizilecek çok sey var aslinda. Söylenecek çok sey var. Ama aci verince, söylemek istemiyor insan. Koskoca Ali Sami Yen'imiz, evimiz, yurdumuz yikilacak. Bugün Ali Sami Yen'deki son lig maçimiza çikiyoruz. Sadece evimizi mi geride birakiyoruz? Hayallerimizi, umutlarimizi, sevinçlerimizi, gözyaslarimizi, zaferlerimizi, herseyimizi geridebirakiyoruz aslinda. Dedim ya, yazilacak çok sey var. Ama hepimiz ayni duygulardan geçiyoruz zaten. Elveda Ali Sami Yen, elveda hayatimin tam ortasi..



ali samiyen stadı
hayatımın tam ortası
nice şampiyonlukların
zaferlerin mekanı

her köşende bir anın var
hüzünler ve mutluluklar
gözümde yaş kalbimde sızın
zaman ayrılık zamanı

21 Kasım 2010

Karşınızda C.N BLUE !


Yeni keşfettigim, çok begendigim, her dinledigim sarkisindan sonra "iste budur abicim" dedigim, bir birinden tatli dört muzisyenden olusan grup ; C.N BLUE!

Kim bu çekik gozluler ?

20 Kasım 2010

Harry Kewell


Harry Kewell. Galatasarayimizin Oz Büyücüsü, daddy cool. Bu yazi gitmesin diye ugruna imza kampanyalari, isyanlar, internet siteleri gibi girisimlerde bulundugumuz futbolcu. "Stay with us" kampanyasini adadigimiz güzel insan. Kalsin istiyorduk, gitmesin. Arkamizda dursun her zaman, güvenecek futbolcularimiz azalmasin.. En zor günlerimizde bilelim ki KEWELL var! Varligi bile yeter. Tribünde otursa yeter. En zor günlerimizde ona siginmadik mi hep? Stoper, forvet, her mevkide oynamadi mi bu adam? Kaleye geç desek, geçerdi. Inandigi seyler ugruna müthis seyler yapabilecek bir futbolcu. Simdi zor günler geçiriyor, uzun bir sakatligin ardindan toparlanmakta güçlük çekiyor. Ama toparlanacak, biliyoruz! Peki neden destekler azaldi? Neden destegini çekenler oldu? Neden? Hersey basari mi? Biz takim halinde olmusuz, suç sadece onun mu?
Kewell duysa ona "ruhsuz" diyenleri, ne kadar üzülür.. Bordeaux maçinda attigi müthis gol, Sabri'nin gölünden sonra vazgeçmeyerek onu kovalamasi, gol sevinçleri.. Ve daha neler.
Yapmayin. Arda'ya yaptinizda ne oldu? Ne olur artik yapmayin. Bu kadar vicdansiz olmayin.
Sadece destege ihtiyaci var. Sadece onun bize verdigi destegin 100'de 1'ini vermemiz lazim. Bu kadar basit! Kilit kelime ise SABIR!

1 Kasım 2010

Temptation Of Wolves

Yine bir Güney Kore filmi, yine çok guzel bir hikaye, yine ask, ve yine göz yaslari..
Ilk baslarda eglenceli bir filme benzese de sonunda yine goz yaslarinizi tutamayacaksiniz.

Jung Han-Kyung (Lee Cheong-ah) basit, hatta sehirdeki diger kizlara göre itici bir kizdir. 4 yil köyde yasadiktan sonra, babasinin ölümü üzerine Seul’a dönmek zorunda kalir. Orada annesi, kiz kardesi Dae-reum ve yeni ailesi ile kalacaktir. Büyük bir ask acisinin ardindan, Han-Kyung otobüste Ban Hae-Won (Jo Han-seon) ile tanisir. Ancak Hae-won genç kiza kimden ayrildigini sordugu için Han-Kyung ona çok sinirlenir. Aslinda Han-Kyung’un sevgilisi onu birakmamistir, sadece aralarinda mesafe oldugundan dolayi sevgilisi Han-Kyung’un eski en yakin arkadaslarindan biriyle çikmaya baslamistir.
Birkaç gün sonra, Han-Kyung’un kizkardesi Dae-reum, lisenin en popüler oglaniyla ablasina randevu hazirlar.O çocukla çikabilmek için genelde kizlarin 3 ay beklemesi gerekmektedir. O arada bir sekilde Han-Kyung yagmurun altinda kendini kosarken bulur, ve Jung Tae-Sung (Kang Dong-won) adli biriyle karsilasir. Kiz onu taniyamasa da, Jung Tae-Sung kizi eskiden beri tanidigini söylemektedir. Ayrica kiz ögrenir ki Jung Tae-Sung baska bir lisenin en popüler çocugudur. Ancak bu lise Han-Kyung’un lisesinin düsman oldugu lisedir. Liseleri yüzünden birbirlerini rakip görmeye baslayan Hae-Won ve Tae-Sung, Han-Kyung’dan hoslandiklari için bir de ayrica askta rakip olacaklardir. Han-Kyung Hae-won’un zoruyla onun kiz arkadasi olur. Tae-Sung’un Han-Kyung’la bagiysa kariişık. Bu zorlu ask üçgenini daha zorlayici ve üzücü olaylar beklemektedir..

Do Re Mi Fa Sol La Si Do

Size dün izledigim ve çok begendigim bu filmi tanitmaya çalisacagim.
"Do re mi fa sol la si do". Güney Kore filmidir. Asya dizilerini/filmlerini çok severim, insani ayni anda hem guldurmeyi hem aglatmayi çok iyi beceriyorlar.
Ben asya filmlerini izlemeye baslamadan once hiç bir film'e agladigimi hatirlamiyorum, ve simdiye kadar izledigim tum asya yapimli filmlerde hüngür hüngür aglamisligim var, bunlardan biri de Do Re Mi Fa Sol La Si Do (Muzik ve sevgilim) . Aslinda ozetini okudugumda ilgimi çekmemisti fakat can sIkIntIsindan olsa gerek izlemeye karar verdim ve daha once izlemedigim için pisman oldum !

Özet soyle ; Eun Gyu genç ve muzik asigidir, Jeong diye enerjik bir kiza asIk olur fakat Eun'nun en iyi arkadasi olan Hee-won Kang ile Jeong arasinda eskiden kalma büyük bir problemi vardir. Daha fazla soylemeyim izleyin ve görün benim gibi sonradan "neden onceden izlemedim" demeyin (:

Iyi Seyirler..

Internetten Online olarak izlemek istiyorsaniz : http://tr.sevenload.com/videolar/gdqBUfO-Do-re-mi-fa-sol-la-si-do-2008-Tr-Alt-Yaz-izle-tube-net

30 Ekim 2010

Kewell ve Baros ekranda kendilerini görürse..

Sakat olduklari için maçi tribünden birlikte izleyen, takimimizin çok sevilen iki yildiz oyuncusu Harry Kewell ve Milan Baros'un keyfi yerindeydi. Kendilerini ekranda görünce gülüsüp çocuk gibi eglenen iki oyuncumuz bakin neler yaptilar.


Gelde sevme? :)

29 Ekim 2010

OASIS!


Oasis, özellikle 1990'lı yıllarda dünyaca meşhur olmuş, Manchester çıkışlı, Brit Rock türü müzik yapan bir İngiliz müzik grubudur

Jonas Brothers


Su aralar Jonas'larin sarkilarindan baska bir sey dinlemiyorum desem yeridir.
Üç kardesten olusan (Kevin Konas, Joe Jonas, Nick Jonas) bir amerikan pop rock grubudur. 2005 senesinde New Jersey'de, daha kuçuk yasta muzikle ilgilenmeye baslayan Joe (vokal, klavye), Nick (vokal, bateri, gitar, piyano) ve Kevin (gitar) Jonas kardesler tarafindan olusturulan Jonas Brothers, Nick'in daha yedi yasindayken Broadway muzikallerinde sahne almasiyla muzik dunyasina giris yapti.

2003'te "Joy to the World (A Christmas Prayer)" adlı ilk single'ını yayımladıktan sonra Columbia Records ile anlaşan Nick, 2004 senesinde ilk albümünün kayıtlarına başladı. Aynı dönemde kardeşi Joe da Nick'in izini takip ederek birkaç müzikalde sahne almaya başladı. Joe ve Nick 2005'te Columbia Records'un patronu Steve Greenberg'in önerisiyle yanlarına kardeşleri Kevin'ı da alarak "Jonas Brothers"ı hayata geçirdiler.
2005 yılı içerisinde Kelly Clarkson, Jesse McCarthy, Backstreet Boys ve The Click Five gruplarıyla birlikte sahne almaya başlayan Jonas Brothers, 2006'da It’s About Time adlı ilk albümünü yayımladı. Albümle listelerde istediği başarıyı yakalayamayan grup, "Mandy" ve "Year 3000" adlı parçaları single olarak piyasaya sürdü. Albümün satışlarının da düşük olması sebebiyle Columbia Records grupla olan anlaşmasını sonlandırırken, Jonas kardeşler 2007'nin başında Hollywood Records’a geçiş yaptı.
2007 yılında kendi isimleriyle aynı ismi taşıyan ikinci stüdyo albümünü yayımlayan Jonas Brothers, albümün prodüksiyonunda John Fields ile biraraya geldi. Billboard 200 listelerinde 5 numara olmayı başaran grup, en iyi çıkışı 3. single'ları "S.O.S."in Billboard Hot 100'de 17 numara olmasıyla yakaladı. Grup, kadrosunda üç kardeşin yanı sıra John Taylor (gitar), Greg Garbowsky (bas gitar), Jack Lawless (davul) ve Ryan Liestman (klavye)'ı da bulunduruyor.

Galatasaray'li olanlar ve oldugunu sananlar.


Bir spor kulubu dusunun 30 milyonu askin bir taraftar kitlesine sahip olan. Renkleri sari-kirmizi, adI tarihe altin harflerle yazilmis bir kulup. Dünya'ya ismini duyurmus, Avrupa'yi sallamis bir futbol takimi dusunun. Almadigi kupa, yenmedigi takim yok. Bir de onun taraftarlarini dusunun. Zamaninda Ali Sami Yen'i cehenneme çevirip rakiplerin asla unutamayacagi inanilmaz bir atmosfer yasattiklarini dusunun, öyle bir taraftar kitlesi dusunun ki takimi için herseyi yapar, gerekirse, sirf o sanli arma için ölume gitmeyi bile göze alir, çunku sereftir onun için sari-kirmizi ile dogan askin ugruna ölmek.

28 Ekim 2010

Všechno nejlepší!


Milan Baros.. Nam-i diger KING. Bugün onun dogum günü! 28 yasini geride birakmis 29 yasina girmis, ama bize göre yine yeni yeniden gençlesmis Baros. Yeni yasin sana bol galibiyet, gol, ve mutluluk getirsin Kral.. Peki biz bu vesileyle onu nasil mutlu edebiliriz?

26 Ekim 2010

Eurovision 2005


Öncelikle kazanan'dan baslamak istiyorum. Yunanistan'nin sarkisi. Iste ; Helena Paparizou - My Number One (1 numaram)

Eurovision 2004


Eurovision 2004'de ki begendigim, göze çarpan sarkilari paylasmadan önce açilisa bir gidelim.

Eurovision 2003


Eurovision 2003'ün galibini suphesiz hepimiz biliyoruzdur ; Türkiye ! Sertab Erener'in o muthis sesiyle bu mukemmel sarki'yi söyleyisini, gördugumuz o sahane koreografi'yi kim unutabilir ki ? Haydi gelin bir kez daha hatirlayalim o geceyi ..

1956'den 2003'e..


Eurovision Sarki Yarismasi basladigi ilk günden bu yana her sene daha fazla ilgi görmeye basladi. Gelin birlikte basladigi yildan, yani 1956'dan 2003'e kadar dinlemeye deger güzel parçalari gözden geçirelim. Aslinda çogu o kadar güzel ki seçmekte zorlandik. Ama hafizalarimizda yer edinen birkaç parçayi paylasmak istedik. Iste sizin için seçtigimiz parçalar:


Eurovision Şarkı Yarışması.


Ülkemizde bildiginiz gibi Eurovision Sarki Yarismasina buyuk ilgi gosteririz, neden bilmeyiz ama Eurovision gecesini iple çekeriz.


Yürüyedur


Mesut Özil, 15 Ekim 1988 tarihinde Gelsenkirchen'de doğan Türk asıllı Alman futbolcu. Orta Saha'da oyun kurucu mevkiinde görev yapan Mesut, 2010 Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ile Werder Bremen'den Real Madrid'e 15 milyon avro karşılığında transfer oldu. Ayrıca bu turnavadaki başarılı futbolu ile Altın Top Ödülü'ne aday gösterilmiştir.

Zonguldak'lı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Mesut, Türkiye Millî Futbol Takımı'nın daveti üzerine yaptığı açıklamada : "Kendimi bir Alman gibi hissediyorum" şeklindeki ifadesiye bu teklifi nazikçe geri çevirerek formasını giymek istediği Almanya Millî Futbol Takımı'nı tercih etmiştir. Bu kararı aldıktan sonra futbolcunun resmi internet sayfasına yoğun hakaret mesajları geldiği gerekçesiyle bir süre kapatıldı.

Mesut, Real Madrid kulübüne imza atan ilk Türk asıllı Alman futbolcu olmuştur.

25 Ekim 2010

Rijkaard’dan Hagi’ye..

Fenerbahçe – Galatasaray maçini konusmadan once, kaseti bir geriye saralim.


Rijkaard’la devam karari.

Bildiginiz gibi geçen sene Galatasaray ne ligde, ne Avrupa’da ne de Turkiye Kupasinda bir varlik gosteremedi. Buna ragmen yeni gelen Rijkaard’la devam karari alindi, çunku devrim yapmak istiyordu sayin Adnan Polat.

2008'den bu yana Galatasaray

Yönetim


Son zamanlarda, çok tepki aldi yönetim. Özellikle takimin basina son 4,5 yilda 6. teknik direktörün gelmis olmasi taraftarin bir kismini çileden çikardi. Oysa ayni taraftara bir ay önce yönetim hakkinda fikirlerin nedir diye sorsaniz, sirf onun cevabiyla sizde umutlanirsiniz. Peki o zaman, degisen neydi?

Mart 2008'de Adnan Polat ve yönetimi Galatasarayimizin basina geçtiler. Taraftar mutlu ve umutluydu. Liseliler ise huzursuzdu. Cünkü Adnan Polat Galatasaray Lisesi mezunu degildi.
Öyle ya da böyle 4,5 yildir Adnan Polat kulübün baskani.