30 Mart 2011

Iste klip.

Bilindigi üzere bu yil Eurovision sarki yarismasinda bizi Almanya'da "Live it up" adli sarki ile Yüksek Sadakat temsil edecek. Sarki çogu kisi tarafindan begenilsede, bazileri büyük tepki gösterdi. Herseye ragmen ben sarkiya, Yüksek Sadakat'a güveniyorum ve basarilar diliyorum.

Iste beklenilen klip ;





Katy Perry feat Kanye West - E.T

Önce teaser (:



Ilk dinleyiste bir sarkiyi begenmek zordur, fakat ben "E.T"'ye ilk dinleyesimde vuruldum. Kesinlikle dinlenmesi gereken bir sarki, çok çok begendim. Ve sanirim uzun süre dinlemekten bikmayacagim.

Iste sarki ;
(feat. Kanye West)



Ben bu versyonu daha çok begendim açikçasi ;
(solo Katy Perry version)


Ve iste beklenilen klip ;



(:

15 Mart 2011

Secret Garden .

Dün, bu dizinin son bölümünü izleyip bir dramanin daha sonuna gelmis bulunuyorum.
Böylesine harika bir diziyi uzun zamandir izlememistim.
Önce kisaca konuyu anlatayim ; Simdi efendim, bas rol oyuncumuz Hyun Bin, veya dizideki adi ile Kim Joo Won simarik zengin ve ünlü bir magazanin baskani, ayni zamanda magza sahibinin torunudur. Gil Ra Im kizimiz ise ünlü aktrislerin istedigi güzellige ve harika bir fizige sahip bir dublördür.
Kim Joo Won, Gil Ra Im'e ilk görüste asIk olur, fakat Ra Im hiç yüz vermez. Bir gün issiz bir ormanda garip bir lokantaya girerler ve oranin sahibi çiçek iskisi ikram eder. Ertesi gün ise kendi ruhlarinin beden degistirdigini görürler. Joo Won Ra Im'in bedenine girmistir, Ra Im ise Joo Won'nun bedenine. Fakat bunun olmasinda ki büyük sir nedir ?



Secret Garden'i bu kadar sevecegim aklima gelmezdi, birakin sevmeyi, izleyecegimi bile tahmin etmiyordum. Yok neymis efendim ruhlar beden degistiriyormus, adam ilk goruste asIk oluyormus falan falan..
Fantastik dizileri/filmleri hiç sevmiyorum bu yuzden de Secret Garden'i izlemekle bu kadar geç kaldim, kiziyorum simdi kendimi keske daha önce izleseydim diye. Bazen neden bu kadar çok önyargili davraniyorum diye soruyorum kendime, ayni seyi "Full House", "I'm sorry, I love you" ve "My Girl" içinde yapmistim ki bunlar, top 10 listemde ilk siradalar, hala aklilanmamisim demek :)


Evet, Secret Garden diyorduk. 20 bölümü + 1 special bölümü 4 günde izleyip bitirdim tekrar izlemeyi dusunuyorum, inanilmaz derecede çok begendim. Joo Won'nun komik sözleri, Ra Im'in umursamaz tavirlari, Joo Won'nun ünlü sarkici kuzeni Oska ile geçen komik diyaloglari kesinlikle izlenmeye deger.
Bazi diziler vardir anca bir kaç bölüm sonra isinirsiniz veya ilk bölümler çok hosunuza gider yalniz sonlara gelindigi zaman bikarsiniz. Secret Garden öyle degil ilk bölümden son bölüme kadar heyecanla, merakla, zevkle izledim.

17. bölüme kadar çok güldüm, çok eglenceliydi fakat ondan sonra, iki oyuncumuz arasindaki ask gittikçe derinlesmeye baslayinca problemler de büyümeye basladi haliyle ve daha çok dram agirikli devam etti dizi.

Uzun lafin kisasi kore dizilerini seviyorsaniz mutlaka izlemeniz lazim. "Kore dizilerine merak duyuyorum ama hangisini izleyecegimi bilmiyorum" diyorsaniz ilk Secret Garden'i tavsiye ederim. "Kore dizilerinden nefret ediyorum" diyorsaniz bile izleyin. Derim ben. :D

Secret Garden için yapilmis bir kaç video ;







11 Mart 2011

Japonya'da büyük felaket !

Bilindigi üzere 11/03/2011 tarihinde Japonya'da saatler 14.46'yi gösterdigi sirada (Türkiye saatiyle 07.46) meydana gelen 8,9 büyüklugunde ki deprem, ve, sonrasinda tsunami, 100 yilin en büyük felaketi oldugu söyleniyor. Daha önce hiç bu kadar büyük bir deprem yasamadiklarini dile getiren Japonlar, bir hayli saskin. Bu olanlar yetmezmis gibi bir de Fukisima nukleer santralinde meydana gelen patlamadan sonra radyason sizintisi basladi santralin 30 km'lik çevresi boşaltıldı. Ölü sayısı 3 bin 373 oldu. Fukuşima'da ortaya çıkan radyasyon seviyesi 6'ya çıktı. Çernobil'de patlama 7. seviyede olmuştu.

Japonya halki zor durumda, bir çok markette stoklarin bittigi söyleniyor.

Deprem ve tsunaminin büyük bir felakete yol açtığı Japonya'da, afet bölgesinde yer alan Forest Park General Hastanesi'nde ilaç ve gıda stokunun bulunmadığı ve hastaların zor durumda oldukları bildirildi.
Bu arada Amerikan, Fransiz ve Alman büyükelçilikleri Japonyayi terk edin duyurusunda bulunurken
Türk Büyükelçiliği Tokyoyu terk edin Acil ve Önemli uyarısında bulundu.


Japonya, Türkiye ile tarihî bağları güçlü bir ülke. Sultan II. Abdulhamid’in Osmanlı’nın dostluk mesajlarını götürmek amacıyla Japonya’ya gönderdiği ve dönüşte geçirdiği kazanın ardından hayatta kalan mürettebatına Japonya devleti ve halkı tarafından içtenlikle yardım edilen Ertuğrul Fırkateyni’nin anısı hâlâ hafızalardaki yerini koruyor. Japon halkının Türkiye konusundaki hassasiyetinin en büyük örneğini ise 99 Depremi’nde hep birlikte müşahade ettik.
Şimdi, sıra bizde. Hayatın alt üst olduğu, marketlerin kapandığı, toplu taşımanın durduğu, elektrik kesintilerinin yaşandığı Japonya yardım bekliyor. Kimse Yok Mu Derneği’nin arama kurtarma ekibi Japonya'ya ulaştı. Derneğin başlattığı yardım kampanyası sonucunda bölgeye acil insanî yardım gönderilecek. Japon halkının acılarını paylaşmak, zor günlerinde yanlarında olmak için başlatılan kampanya yardımseverlerin destekleriyle büyüyecek.

1999 Marmara Depremi’nde Türkiye’ye en fazla yardımcı olan ülkelerden biri olan Japonya’ya yardım göndermek için siz de Kimse Yok Mu Derneği ile irtibata geçebilirsiniz.

Belki de Japonya’ya II. Ertuğrul Fırkateyni’ni göndermenin vakti gelmiştir...

Sizde Japon halkina yardim etmek istiyorsaniz : Tiklayin



2 Mart 2011

Polat'in takimi.


Ziraat Türkiye Kupasi'nda Polat'in takimini eleyip yari finale kalan Gaziantepspor'u tebrik ederiz.
Evet, bugün TRT ekranlarda gördügümüz ondan önce LigTv kanalindan izledigimiz takimin Galatasaray olduguna kendimi hala inandiramadigim için kisaca "Polat'in takimi" diyip olasi
şok sonucu komaya girmemek için bu adi verdim, sari-kirmizi formali takima. Sonuçta Polat'in eseri degil midir bu takim ?

Iki, üç haftadir "bu" takimin hiç bir maçini izlemedim, izleyemedim degil izlemedim. Izlemek istemedim. Neden izleyeyimki ? Futbol demeye bin sahit isteyen bu oyunu izleyipte kendimi neden bile bile sinir krizine sokayim ? Oyuna futbol demek için bin sahit ister, bu oyunculara futbolcu demek için kaç milyon sahit ister bilemiyorum.

Maç sirasinda söyle bir geriye gittim ;
Rahmetli sayin Özhan Canaydin'nin baskanlik koltugunda son senesinde Kalli gelmisti takimin basina. Baskan Özhan Canaydin'di fakat takimla daha çok Adnan Polat ilgileniyordu.
Takim gençlestirildi, eskiler gönderildi (bakiniz : Mondragon, Song, Thomas..), yeni isimler geldi ki Lincoln'da bunlarin içinde.
Maçlar kazanildi, liderlik koltuguna oturduk, çok güzel bir futbol izledik haftalarca. Fakat daha sonra bir çok nedenden dolayi isler yolunda gitmemeye basladi, sampiyonluk gitti gidiyor derken Kalli'nin istifasi istenildi, ve böylece atildi istikrarsizligimizin ilk adimlari...
Cevat Güler ligin sonuna kadar takimin basinda durdu, sampiyon olduk, bu sampiyonluk örttü belki bazi yanlislari.

Cogumuz adini ilk defa duyan Skibbe getirildi teknik direktör olarak. Kewell, Baros transferleri, Lincoln'e bir sans daha verilmesi büyüledi taraftari. Ne yazik ki Skibbe'yle de devam edemedik daha fazla ve Bülent Korkmaz geldi. Bordeaux galibiyeti ile taraftardan ve medyadan vizeyi aldi Büyük Kaptan fakat vizenin süresi kisa sürdü malesef, onunlada ayrildi yollarimiz.

Ne olacak bu takimin hali? gibi sorular fisildanilirken Rijkaard haberi herkeslerin agzini açik birakti. Evet evet Rijkaard gelmisti. Keita, Elano gibi transferler bir süre agzimizin kapanmasini engelledi. Her gün yeni bir yildiz transferiyle uyaniyorduk, hayat güzeldi. Lincoln'lede ayrilmisti zaten yollarimiz, bizden mutlusu yoktu. Hatirladiniz mi o güzel yaz günlerini daha güzel yapan Galatasaray'i ?
Lig'in ilk 7-8 haftasinda muhtesem bir Galatasaray vardi yesil sahalarda kükreyen, ona buna 3-4 tane atan. Ne yazik ki bu rüyada kisa sürdü, Fenerbahçe derbisinden sonra inanilmaz bir düsüs yasadik.

Ama, Rijkaard bu dedik, basari iki günde gelmez dedik, devam ettik uçlarina ak düsmüz kivircik saçlimizla. Olmadi, sabir edemedik, alinan kötü sonuçlar, oynanan futbol tatmin etmedi çogumuzu. Gitti Rijkaard'imiz.

Hagi'miz geldi, sahsen bende kredisi asla tükenmeyecektir çünkü ben onu her zaman "El Comandante" olarak hatirlayacagim. Evet basarisiz, çok hata yapiyor, iyi bir teknik direktör degil. Sezon sonunda gidecektir büyük ihtimal.

Peki bu sefer kim gelecek Polat ?
Belkide senin "elveda" deme vaktindir haa?
Istenmiyorsun Polat.
GALATASARAY spor kulübüdür, bu kismi es geçtin heralde.
Güle güle ADNAN POLAT!

Polat'in takimini sevmiyorum, sevmeyecegimde.
Ama Galatasaray, senin için canimi veririm biliyorsun..

Ölelim ulan Galatasaray.